Huhuu !!
17 aylık olduummm
Ben biraz daha büyüdüm...
Hava da pek güzelmiş hadi dışarı çıkalım...
Birazdan annemle ilk defa kuaföre gideceğiz...
"Abiler orda vuuu yapıyorlar, saçları kurutuyorlar korkma tamam mı tatlım?"dedi annem. İstersen saçının önlerini güzelce düzelttiririz de dedi:) Ama oraya gidince işler karıştı. Biraz ağladım, saçımı kestirmedim. Annemin işi bitince de markete gittik, birlikte ufak bir alışveriş yaptık...
Babaa neden yatağımın parmaklıklarını çıkarıyorsuunnn!??!
Ee çünkü biraz daha büyüdün kızım. Aceleci annen dedi ki artık benim kızım yatağından kendisi inebilir, hem belki uyanınca ağlamaz pıtır pıtır gelir yanımıza...
Eee geldim mi peki babacımm?
Geldin kızım geldiin, cumartesi öğlen annenle biz salonda otururken önce birden "anne anne" diye sesin geldi, hemen sonra kapı açıldı sen uykulu gözlerle "buuudaaa" diyerek içeri daldın...Bu anın hayalini kuran annen duygu seline kapıldı, çünkü o 2-2,5 yaş civarı bekliyordu bu hayalinin gerçekleşmesini ama sen daha erken yaşattın. Dün gece de annen senin sesine uyandığında antrede yakalamış seni bize doğru gelirken:) Ayrıca sanırıZ yatağından istediğin zaman inip geri çıkabileceğini bildiğinden, daha uzun süre deliksiz uyur oldun, uyanınca da ağlamaz oldun. Ama sabaha karşı yanımıza geldiğinde attığın tekmelerini özledim bak iki günde haberin olsunn...
Pekiii kabul et baba masa sandalyemi monte ederken sana az yardımım dokunmadı hani?
Tabii canıım küçük çırağımsın sen benim, yardımın olmasa 1 saatte biterdi işim, sayende 2 saatte bitiriverdim fıstığım:) eksik olma. Bir de tornavidaların ikisini de kaçırıp salondaki masayla uğraşırken "acaba babama da lazım olur mu bunlar?" diye düşünseydin harika olurdu. Kaçırdığın alyen anahtarını ve vidaları da elinden almak pek kolay olmadı yani:) Hepsini de nasıl doğru yerlerine tutuyordun öyle? Her geçen gün daha da şaşırtıyorsun bizi...
Unutmak istemediğimiz diğer notlar ise şöyle;
* Bir haftasonu akşam alışverişten dönerken sana yolda önümüzden geçen arabaları göstermeye çalışıyordum ki sen birden "ügggeeenn" diyiverdin. Aaa ne dedi acaba derken bir de baktım ki dışarısı karanlık olduğundan senin gözün arabanın konsolundaki düğmelerin ışıklarına takılmış. Üggeenn de konsoldaki en büyük düğme olan kırmızı dörtlü flaşörmüş meğerse:)
* Kendi halinde oynarken birden bii, ikii, bees, yedii diye saymaya başlıyorsun. Ama çoğu zaman da yine kendi kendine oynarken Emiccaa, Huuyaa diye başlayıp ikii, beşş, Atattüük, kaa adaa(kardan adam) diye devam ederek sayıları ve arkadaşlarını, ogün öğrendiğin kelimeleri karışık olarak sayıp duruyorsun:)
*Büyüüük - küçük kavramlarını öğrendin. Ben birkaç kez gösterdim sana, sonra erken olur düşüncesiyle vazgeçtim.Ama sen vazgeçmemişsin ki beklemediğim bir anda sana tahsis ettiğim çaydanlığın alt kısmını gösterip "büyüükkk(kalın bir ses tonuyla ve uzatarak)", demliği gösterip "kçüç(incecik sesle ve kısacık" dedin. Aynısını tencereler için, kapaklar için, tabaklar kaşıklar, topların için de yapmaya başladın.Ben unutsam da sen unutmuyorsun hergün yeni yeni örneklerle devam ettiriyorsun:)
*Salondaki konsolun lastikle bağladığım kapaklarından birini ama sürekli o kapağı(en tehlikeli olanı hem de:) her akşam "bakk bakk" diye açtırıp içindekilere bir bir bakıyorsun ben de sana refakat ediyorum.Her akşam aynı sırayla mumluğu alıp üstündeki resimleri bir bir sayıyorsun evdekilere.Sonra o karmaşada:) aynı yere bırakıyorsun onu.Sırada ahşap camekan içindeki kuru gül var.Başlıyorsun saymaya.Boocuuk(boncuk), çiçekk, yappaak, tahtaa, ip, caa(cam).Onu da koyup şehir hatırası olan tabakları alıyorsun, onları büyüükk, kçüç diyip ev halkına gösteriyorsun.Yerine koyarken birkaç kültablası yere düşüyor her akşam olduğu gibi:)ama kırılmıyor neyseki.Sonra çooba diyerek kaseyi de gösterip başınla da onaylıyorsun.Zar zor da olsa kapatıyoruz dolabı en sonunda.Bu akşam da tekrar etmenin verdiği mutlulukla:)
****Devamı gelecek artık hızına yetişmek ne mümkün:)